"Ya mezun olmuş olsaydım..."

Okul tatildi ve o yine okulun yolunda buldu kendini. Hayır okulda değildi işi. Sadece gündelik alışveriş, belki bir kaç dosta uğramak, selamlaşmak ve haytalık etmekti tenha sokak aralarında, gölge kovalamaktı yaz güneşinin izin verdiğince...

Ama işte yine o bina yolunun tam da üzerindeydi: Bahar Lisesi... Okul kapanalı daha 1 ay bile olmamasına rağmen şimdiden içinde bir burukluk vardı. Bilmeyenler yadırgasa da bu özlemini, bilenler hak veriyordu ona. Sıra arkadaşları, aynı bahçeyi paylaştığı, aynı ağaç altında gölgelendiği, aynı camdan güneşi, yağmuru izlediği arkadaşları hak veriyordu ona. Çünkü dışarıdakilerin aksine onlar biliyordu Bahar Lisesi'nin müfredatının özelliğini. Sonbahar yağrağı da vardı bu müfredatta, bir çiğ tanesi de; sevgi de vardı, en hüzünlü şiirler de... Ama bilmiyorlardı işte...

İç çekerek geçti sessiz okulun önünden, camlarından yansıyan güneşe baktı. Gülümsedi. İçinden seslendi o parlaklığa... "Geleceğim, merak etme. Ya bir de mezun olmuş olsaydım. Ne yapardık o zaman? Sahi ne yapardım o zaman?"