Gezi Parkı eylemleri: 2- Kapitalist rekabet…


Gezi Parkı konusunda yapılan protestoların ana sebeplerinden biri olarak gösterilen konulardan birisi de Gezi Parkı yerine yapılması planlanan Topçu Kışlası’nın alışveriş merkezine (AVM) dönüştürüleceği iddiasıydı. Bu iddia daha sonra yalanlansa da meydanlara taşan tepki hep biraz da bu AVM fikrine dönük oldu.

Bunun dışında bazı çevrelerce yöneltilen eleştirilerde ise söz konusu eylemlerin asıl amacının Türkiye’nin ilerlemesini ve büyük projeler geliştirmesini engellemek olduğu ileri sürüldü. Daha sonra Taksim Dayanışması’nın hükümetten talepleri içinde yer alan ve çevreye vereceği zararlar açısından üçüncü köprü ve üçüncü havalimanının yapımının durdurulması isteği de bu iddiaya dayanak olarak gösterildi.
PROTESTOCUYU DA KENDİ GİBİ SANMAK
Ancak protestocuları dış güçlerin etkisi altında olmakla ve Gezi Parkı protestocusu olarak ortaya çıkıp sonra da işi köprü ve havalimanına getirmekle suçlayanlar bir şeyi unutuyor olabilirler mi? Protestoculara da kendi gözlüklerinden bakıyor olduklarını mesela…
Bu eleştirileri yöneltenler, THY’nin, İstanbul’a üçüncü havalimanının yapılmasıyla şuan kapitalist rekabette burun buruna yarıştığı  Alman hava yolu şirketi Lufthansa’yı geçeceğini, çünkü yeni havalimanı ile birlikte Avrupa’dan yapılan aktarmalı uçuşların artık Almanya üzerinden Türkiye’ye kaymaya başlayacağını belirtiyor.

Üçüncü köprü ile daha çok araç ve taşımacılık, aynı şekilde kanal İstanbul ile de aynı düşünce. Ve daha çok döviz, sermaye, yapılaşma, ticaret, rekabet, döviz vs.vs…

Güzel ama bunu isteyen bu eleştirileri yöneltenler. Eleştirenler bunları istemiyor olamaz mı? Nükleer santral yerine doğal enerji kaynakları, üçüncü köprü yerine daha fazla ağaç, yeni havalimanı yerine daha çok kuş, kanal İstanbul yerine daha temiz bir deniz istiyor olamazlar mı?
O zaman diyecek olabilirsiniz ki “Ama o zaman milli gelirimiz düşer, dünya devleriyle rekabet edemeyiz.” E varsın rekabet olmasın. Daha fazla ticaret yapacağız, daha çok mal satacağız diye insanlığımızdan, doğamızdan, boş zamanlarımızdan, kendimizi dinlemekten, kafamızı dinlemekten ve birbirimizi dinlemekten vazgeçeceğimize, bırakalım kapitalist yarışta bizi geçsinler.


DAHA YAVAŞ BİR DÜNYA

Siz, ‘yapmayın, eskisi gibi kalsın’ diyenleri eleştirenler. Farklı bir dünya da mümkün bir de bunu düşünün. Daha sakin daha yavaş bir dünya… Evet belki de biraz da salaş ama varsın olsun. Milli gelirimiz 5 değil de 3’te kalsın. Varsın Lufthansa, THY’den daha fazla uçsun. Evlerimiz rezidans değil de gecekondudan bozma olsun. Belki sizler doğru olarak devleti yönetme pozisyonunda bunları düşünüyor ve gerçekleştirmek için çalışıyor olabilirsiniz. Ama bunların gerekli olmadığını düşünen ve bunu kanıtlamak için sırada bekleyen milyonlarca insan olabilir unutmayın. Evet milyonlarca. Onlar ‘ne gerek var’ dediğinde şaşırmayın. Uzanıp çimlere bir ağaç gölgesinde düşünün. Belki siz de görebilirsiniz o dünyayı.


Yorumlar