Hormonlu AKP, organik HDP


Türkiye yaklaşık 5 ay sonra tekrardan genel seçim için sandık başına gitti. Anket şirketlerinin açıklamaları ve kamuoyunda oluşan genel eğilimler ışığında yine 7 Haziran'da yapılan seçimlerin benzeri bir sonuç çıkacağı kanısı hakimdi. Ancak öyle olmadı ve AKP yüzde 49'dan fazla bir oy oranıyla ipi göğüsledi ve tek başına hükümeti kuracak çoğunluğu da elde etti. HDP'nin ise kıl payı da olsa barajı geçerek yaklaşık 60 milletvekili ile Meclis'te temsil edilme hakkı elde etmesi, AKP'nin tek başına Anayasa'yı değiştirebilecek bir çoğunluğa ulaşmasını engelledi.

Seçim sonuçlarının ardından ise AKP'nin bu öngörülemeyen başarısının sırrı tartışılmaya başlandı. 5 ay gibi bir sürede oylarını yaklaşık yüzde 9 oranında artırmayı başaran AKP'nin bu durumunu oy hırsızlığına bağlayan da oldu parayla oy satın aldığını iddia eden de. Tüm bunlar gerçek olsa da; sandık başında bekleyen önemli STK'lardan biri olan Oy ve Ötesi'nin de ifade ettiği gibi büyük oranda ve organize bir oy hırsızlığı mevcut değil. AKP'nin bu oy artışının sebebi ise aslında 7 Haziran seçimlerinde gizli.

HDP FORMÜLÜ AKP İÇİN DE İŞLEDİ

Şöyle ki; 7 Haziran öncesi AKP'nin tek başına iktidarı elde edememesi için ve hiç değilse Anayasa'yı tek başına değiştirebilecek bir çoğunluğu yakalayamaması için HDP'nin ilk kez parti olarak girdiği seçimlerde barajı geçmesinin önemi vurgulanmıştı. Bu şartlar altında 'HDP ya baraj altı kalırsa' endişesi taşıyan seçmen bu partiye destek verdi. 1 Kasım seçimlerinde ise bu kez aynı durum farklı bir şekilde AKP için yaşandı. 7 Haziran'da AKP'nin iktidardan düşmesini istemeyen ancak oylarının azalmasını isteyen kesimler, bu kez 'Ya AKP yine tek başına iktidara gelemezse' endişesi ile bu kez AKP'ye destek çıktı. 

Nasıl ki 7 Haziran'daki yüzde 13'lük HDP oyu tabir yerindeyse hormonluysa, 1 Kasım'daki yüzde 49'luk AKP oyu da o oranda hormonludur.


Yorumlar